Hidayet Camii

Hidayet Camii, İstanbul  Eminönü Yalı Köşkü Caddesi ile Şeyhülislam Hayri Efendi Caddesi nin kesiştiği noktada Sultan  2. Mahmut tarafından  1813 yılında ilk olarak ahşap olarak yaptırılmıştır.

Bu caminin bulunduğu yer 1800 lü yıllarda deniz kenarı ve kayıkhanelerin bulunduğu yerdir. Bu yer o yıllarda batakhanelerin  ve bekar odalarının bulunduğu yer dir.

1812 yılında İstanbul da büyük bir veba salgını baş göstermiş ve her gün yüzlerce insan ölmekteydi. Hastalığın en hızlı ilerlediği yer bu bölgeydi. Dönemin padişahı 2. Mahmut  hastalıkla baş edilemeyince bu bölgenin yıkılmasını emretti. Yıkım bir günde bitti. Fakat manzara korkunçtu. Oda içlerinde unutulmuş yarı çürümüş yüzlerce ceset çıkmıştı. Yıkımın olduğu yere Sultan 2. Mahmut bir cami yapılmasını emretti. Caminin adı “Hidayet Camii” (Hidayet: Doğru yola ulaşmak/ Allah’a ulaşmak).

Daha sonra bu ahşap caminin yerine 1887 yılında Sultan II.Abdülhamit tarafından kagir bir cami Mimar Alexandre Vallaury’e inşa ettirilmiştir. Hidayet Camii, Osmanlı mimarisinin yanın da ''oryantalizm'' tarzında yapılan bir cami. ( Oryantalizm: 18.yüzyılda görülen bir mimari akımdır. Doğu kökenli motif ve detayların batı mimarisi ile karıştırılarak yaratılan bir mimari stili.)

Hidayet Camisi bir bakıma iki cami. Alt kattaki cami çinili.Üst kattaki cami ise süslemeleri kalem işi. Cami, yoldan yani avludan en az üç metre yukarıda. Merdivenle çıkılıyor. Ana bölüm kare bir alan. Yüksek bir tavan. Tepede tek bir kubbe. Osmanlı camilerinde alışılmadık tarzda sivri bir kubbe si mevcut.